Emme ve ısırma alışkanlıkları gibi patofizyolojik alışkanlıklar karma dentisyon dönemi başına kadar tolere edilebilirken bu dönem sonrası devam ettikleri taktirde dişsel ve iskeletsel maloklüzyonlara neden olabilirler. Alışkanlıkların tekrarlanma süresi oluşacak maloklüzyonda temel belirleyicilerdendir. Dudak emme alışkanlığında ya tüm alt dudak veya dudağın lingual kısmı kuvvetlice emilir. Bu durum dudak ve çene ucu arasındaki kıvrımın derinleşmesi ve çene ucu derisinin kırışık bir hal alması ile karakterizedir.
Her iki durumda da üst keserler protruzivdir (fırlak olma durumu). Protruziv keserler travmaya açıktır. Diğer yandan dudak emme alışkanlığı yutkunma paternini etkileyebilir ve ark formlarını bozabilir. Bazen de alt keserleri linguale (dil tarafına) devirebilir. Alt dudak emme alışkanlığı,'Lip Bumper' apareyi uygulaması ile elimine edilebilir, bozulmuş okluzal ve fonksiyonel ilişkiler düzeltilip yüz estetiği restore edilebilir. Oral disfonksiyona sahip vakalar, genelde artmışoverjet (üst ön dişlerin alt ön dişlerden çok fazla önde olma durumu) ve dental protruzyon ile karakterizedir. Ergenlik çağı öncesi sınıf II maloklüzyon (alt çene geride, üst çene ileride) gösteren bireylerin büyük bir kısmındaki sorun mandibular retrognatidir (alt çene geride olma durumu).
Çocuk hastalarda mandibulanın önde konumlandırılması ile kondilde (dolayısıyla alt çenede) artmış büyüme elde edilir. Bu araştırmalar göstermektedir ki; mandibular retrognatiye (alt çene geride) sahip, büyüyen sınıf II olgular (üst ileride, fırlak; alt geride), mandibulayı önde konumlandıran her hangi bir aparey ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Yeditepe klinik 2008-2